
Babalar Gününün ilk olarak 1910 da Washington da kutlandığını söylüyorlar.
Wasingtonda yaşayan John Bruce Dodd; 6. çocuğunun doğumunda ölen annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart a özel bir gün armağan etmek istemiş. Babasının hem çiftlikte çalışıp , hem de 6 çocuğa bakmasının zorluklarını gören Dodd, Anneler günü kutlanırken, Babalar gününün olmayışını haksızlık olarak görmüş hemen babasının doğum günü olan 5 Haziranın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış. Bu çalışmaları bir sonraki yılın 19 mayısına kadar sürmüş. Bu iki varsayımın dışında, bazı tarihçilere , göreyse, Babalar Günü kutlamaları Antik Romada dahi yepılırmış. Resmi olarak bakarsak da, Babalar Günü ABD Başkanı Calvin Coolidgein desteğiyle resmen ilk olarak 1924 te kutlanmış.
1966 da ise başkan Lyndon Johnson, her yıl haziranın 3. Pazar gününde Babalar Gününün kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayınlamış ve bu kutlamalar günümüze kadar gelmiş. Ülkemizde ise 80li yılların sonuna doğru başlamış. Anne ve Baba, toplumun temeli olan ailenin kurucuları ve en önemli kişileridir. Tüm zorluklara rağmen onlar için nesillerinin devamı oldukça önemlidir. Anne, bebeğini 9 ay karnında taşır, hamileliğinde birçok güçlükle karşılaşır; hayati tehlikesi dahi olsa bebeğini sağlığından ve daha birçok şeyden fedakarlık eder. Ailesinin ihtiyaçları için baba durmadan usanmadan çalışır, yemez yedirir, giymez giydirir. Çocuğun bir yeri acısa, onlar daha çok acı çeker. Çocuklarının rahatı onlarınkinden daha önde gelir. Anne ve babanın çocuğuna gösterdiği bu ilgi ömür boyu sürer. Baba olunca, erkeğin yaşamı tamamen değişir ve her zaman kolay değildir. Bir erkeğin duygusal anlamda alacağı hiçbir ödül, çocuklarını doğdukları andan büyüyene kadar iyi yetiştirebilmek kadar değerli olamaz. Hiç kimse iyi baba olarak doğmaz. Ayrıca babada, annedeki gibi destekleyici hormonlar, biyolojik faktörler de yoktur. İyi baba olmak sevgi, deneyim, sabır ve bilgi gerektirir.
Bir araştırmaya göre, Avrupalı babalar içinde çocuklarına en az ilgi gösterenler İtalyanlarmış. 8 Avrupa ülkesinde yapılan araştırmanın “Help Me” dergisindeki sonuçlarına göre, İtalyan babalar çocuklarına günde 22 dakika, Norveçliler 57, İesveç ve Danimarkalılar ise 1 saat ayırıyorlar. Diğer Akdeniz ülkelerinde de babalar çocuklarına çok zaman ayırmıyor. İspanyol babalar çocuklarına günde 34, Portekizliler 36, Almanlar 55, İngilizler 50, Fransızlar 38, İsviçreliler 37 dakikalarını ayırıyorlar. İncelenen 3000 babanın yüzde 56sı çocuklarıyla maç seyrettikleri, yüzde 11 i beraber alışverişe gittikleri, yüzde 7 si çocuklarının ödevlerine yardım ettikleri cevabını vermişler. Sadece yüzde 12 den biraz fazlası okuldaki veli toplantılarına gittiklerini açıklamış. Aynı anket, İtalyan babaların yüzde 30unun iyi birer eğitirnci olmadıklarını ve bu işin daha çok annelerde olduğunu düşündüklerini de ortaya koymuş.
Tüm babaların ve baba adaylarının “Babalar Günü” kutlu olsun …