Ağlasam sesimi duyar mısınız?
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz?
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Boş konuşan insan çana benzer,
içi boş olduğu için çok ses çıkartır!
Neler yapmadık şu vatan için!
Kimimiz öldük;
Kimimiz nutuk söyledik.
Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
vazgeçmek mümkün olmasın!
Baka kalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.
Sevdiğim insanlara kızabilirdim eğer sevmek bana mahzun durmayı öğretmeseydi.
Ne kadar severim o insanları!
O insanları ki, renkli, silik
Dünyasında çıkartmaların
Tavuklar, tavşanlar ve köpeklerle beraber
Yaşayan insanlara benzer.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
Açlıktan bahsediyorsun…
Demek ki sen komünistsin
Demek bütün binaları yakan sensin,
İstanbul’dakileri sen, Ankara’dakileri sen
Sen ne domuzsun sen.
Ben ki her akşam yatağımda
Onu düşünüyorum.
Onu sevdiğim müddetçe
Yatağımı da seveceğim…
Sarhoş oldum da
Seni hatırladım yine;
Sol elim,
Acemi elim,zavallı elim!
Dağ başındasın;
Derdin günün hasretlik;
Akşam olmuş,
Güneş batmış,
İçmeyipte ne halt edecekdin?
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Bir iş var bu işin içinde.
Beni güzel hatırla!
dizlerimde uyuduğunu düşün,
saçını okşadığımı,
üşüyen ellerini ısıttığımı,
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne.
alnından öptüğüm dakikaları…