Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden…
İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar.
Güçlü olan, yenilmeyen yalnız azimdir.
Ölmek kaderde var, yaşayıp köhnemek hazin.
Bir çare yok mudur buna ya Rabbe’l alemin?
Siyasette, doğru her zaman biraz geç söylenir.
Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüş yolunu sevdim.
Doktorlara sorarsanız karaciğer mükemmel, kalp mükemmel, böbrek mükemmel, tansiyon mükemmel! Yalnız ben berbat bir haldeyim!
Bir genç için, “Hem şiir yazıyor, hem resim yapıyor; lâkin acaba hangisini tercih etseydi?” diye sormuşlar. Yahya Kemal, “Resmi tercih etsin!” deyince, “Ama siz daha resimlerini görmemişsiniz?” demişler. Yahya Kemal de “Evet, resimlerini görmedim ama şiirlerini gördüm!” demiş.
Gayet çekingen, âdeta korkak bir adam olan ve en basit şeyleri söylerken gizli bir eda alan Mehmet Ali Tevfik için Yahya Kemal, “Kızılcık reçeli yese bir ay onu sır diye söylemez!” demişti.
Yahya Kemal, “İzmir’e, Bergama’ya, Efes’e gidiyorum. İsmail Habip varıp yazmadan evvel oraları bir göreyim!” diyordu.